İnebolu Kaymakamlığına atanan Abdullah Atakan Atasoy görevine başladı.
Kaymakam Atasoy, Hükümet Konağı önünde kendisini karşılayan kurum müdürleriyle bir toplantı yaptı.
Toplantıda bir konuşma yapan Kaymakam Atasoy şunları söyledi:
“İSTİŞAREYE ÖNEM VERİRİM”
“Ben istişareye önem veren bir insanım. Biraz titizim. Evimde de titizimdir. Hafta sonu da aynı saatte kalkarım. Uyuma pek yok. Bir bakarsınız sabahın köründe gelmişimdir.
İstişare mekanizmasını kullanarak ama gerçekten titiz çalışarak ‘ben bunu bilmiyorum’u kabul etmiyorum. Danışarak, fikir üreterek ve ortak akılı bularak hareket etmeyi seviyorum. Ortak akıla ulaşmak için de bilmeniz gerekiyor. Bilmeden ortak akıla ulaşamayız. Siz bir şey söyleyeceksiniz ben bir şey söyleyeceksiniz ama bizim diğer insanlardan farkımız mahalledeki kahvedeki insanın mantığıyla hareket edersek olmaz. Bilen insan, yorum yapan insan akıl üreten insan bizim şu anki asıl ihtiyacımız. Bunu yaparsak güzel bir konsensüs birlikteliği sağlarsak hizmet de o kadar hızlı, kaliteli ve verimli olur. Bizim amacımız buradaki vatandaşa kaliteli etkin verimli ve sürdürülebilir hizmet anlayışını sağlamamız gerekiyor.”
“İNSANLARIMIZIN GÖNLÜNE İNECEĞİZ”
“Eğri oturacağız, doğru konuşacağız. Gerçekçi hareket edeceğiz. Neler yapmamız gerekiyor, önceliklerimiz neler? Lütfen sizlerden rica ediyorum, istirham ediyorum, yıllardan beri çözülmeyen sorunları şu anda, hemen ilk etapta benim önüme getirmeyin. İlk önce yapabileceklerimizi bir sıraya koyalım. Ben İnebolu için inşallah önce kısa vadeli ve uzun vadeli yatırımlar kafamızda tasarlayacağız ve gerçekçi neler yapabiliriz, neler edebiliriz. Buralara yatırım yaparken de insanların gönlüne de hitap etmek zorundayız. Yeni idarecilik anlayışı da odur. Gönlüne insanların inemedikten sonra sizin ne kadar etkin ve yetkin olduğunuzun hiçbir anlamı kesinlikle yoktur. İnsanlarımızın gönlüne ineceğiz.”
“BEN BİR ORKESTRA ŞEFİYİM”
“Bir idareci tek başına bir hiçtir. Ekibiyle bir anlam taşır. Eğer ekip özveriliyse, gayretliyse herkes üzerine düşen sorumluklarını yerine getiriyorsa işler kolaylaşır. Ben bir orkestra şefiyim. Eğer ben bir milli eğitim müdürünün yerine geçersem, eğer ben bir malmüdürünün yerine geçersem sizler yaptığınız işten zevk almazsınız. Bunun önüne geçebilmeniz için sizin kendi alanlarınızda eksiksiz bilgiye sahip olmanız gerekir. Artık bir telefonla bile her türlü bilgiye ulaşılabiliyor. Araştırıp benim önüme getirirseniz ben daha rahatlar ve keyif alırım.”
“DÜŞÜNCELERİNİZİ AÇIK YÜREKLİLİKLE SÖYLEYİN”
“Benim tabiatım sert gibi durur ama şuna da inanırım, merhamet etmeyene merhamet olunmaz. Sadece ona aldanarak hareket etmeyin. Düşüncelerinizi bana açık yüreklilikle söyleyin, fikirlerinizi bana mutlaka beyan edin. Sağlıklı, doğru ve hızlı karar alabilmek. Sağlıklı karar alıyorum diye de vatandaşın işini yavaşlatmanız da doğru değil. Hızlı karar alayım derken de yanlış iş yapmamak gerekiyor. İşte bu da bir yetenektir. Ben sadece size etkinliklerinizde destek veririm. Ben doğrudan sizin işinizin başına geçiyorsam o zaman bir sıkıntı var demektir. Ya bir yere hiç gitmiyorsam bir sıkıntı vardır, ya da bir yere çok gidiyorsam sıkıntı vardır. Bir yere çok gidiyorsam yüzde yüz orayı artık çevreye almışızdır. Hiç gitmiyorsam yine sıkıntı vardır, çünkü o sıkıntı bana bulaşmasın diye uğraşırım.
Ben sıra dışıyım. Vatandaşla otururuz, esnafla otururuz, sohbet eder konuşuruz. Kimi zaman dertleşiriz, ben daire amirlerini kendime hep yakın gördüm. Sakın ha kulaktan dolma bilgilerle hareket etmeyin. İki insanın lafıyla hareket ederseniz bu işin altından kalkamazsanız. Merak ettiğiniz ne varsa, aklınıza ne geliyorsa şeffaf bir şekilde bir insanın arkasından konuşmak yerine yüzüne söylemek en doğrusudur, en gerçekçisidir. İnşallah güzel hizmetlerde buluşacağız. Birlik ve beraberlik içerisinde bunu yapacağız. “
“SPOR ETKİNLİKLERİ YAPACAĞIZ”
“Boş kaldığımız zaman köylere gitmeyi severim, köylüyle hem hal olmayı da severim. Bir taraftan bakarsınız ki çok iyi bir yüzücüyüm. Bende her şeyin yeri ve zamanı vardır. Tatil zamanı adam gibi tatil yaparım, çalışma zamanı da adam gibi çalışırım. Binbaşımla haftada iki kez basket maçı yapıyorduk. Pek futbol maçını sevmiyorum, çünkü şiddet içerdiği için, bir de çok teröre ediyorlar pas vermek için. İlçe içinde inşallah değişik spor etkinlikleri yapacağız. Aklınıza ne geliyorsa, kimi zaman yüzme olur, kimi zaman atletizm olur.”
“DENİZİN OLDUĞU YERDE TURİZM DE OLUR”
Her şeyi keşfedeceğiz. Böyle güzel ve bakir kalmış bir yer. Turizm hareketliliği yok. Bunları iyi değerlendirmemiz gerekiyor. İnşallah bazı tanıdıklarımız da var, onlardan da burada bir alan çalışması yapmak için destek isteyeceğim. Çünkü denizin olduğu yerde turizm olur. Bunu da hareketlendirmemiz gerekiyor. Yanı başımızda Amasra gibi bir örnek varken sizin hala yerinizde saymanızda demek sıkıntı var. Ilgaz Tüneli de yapılıyor, Ankara yakınlaşıyor. Ama Ankara’nın yakın olması bir şey ifade etmiyor. Vatandaşı çekmeniz gerekiyor. Gerçekten turizm potansiyeline sahip insanı buraya çekmeniz gerekiyor. Bunlar için de güzel dostluklarımız var, inşallah onlardan da yararlanacağız. Ahmet Maranki hocamla tanıştık. “
“DEĞERLERE SAYGILIYIM AMA MAKUS TALİHİ KIRARIM”
“İlçenin değerleri var. Ben bu değerlere saygı duyarım. Tarihine saygı duyarım, misyonuna saygı duyarım. Çok böyle taşları yerinden oynatan bir insan değilim, ama makus talihini kırarım. Taşları yerinden oynatmam, değerlerine saygı gösteririm, ama makus talihini kırmak gerekiyor, değerlerini koruyarak.
İnebolu’nun sadece Atatürk’ün sözünü biliyorsunuz, “Kulağım İnebolu’da, gözüm Sakarya’da” diyor ama bunun için ne yaptınız? Neler yapacağız? Ben Malazgirt Zaferi etkinliklerini de yapıyorum. Türkiye’de tek İstiklal Madalyalı ilçe var ama bunu kimse bilmiyor. Çünkü bunu anlatabilmeniz gerekiyor. 26 Ağustos Malazgirt Zaferini kutluyoruz, ama insanlar Alparslan’ın mezarının nerede olduğunu bilmiyor. “