AK Parti Kastamonu milletvekili adayı Murat Demir, seçim çalışmaları kapsamında İnebolu’yu ziyaret etti.
Demir, AK Parti İlçe Başkanlığında yaptığı açıklamada, MHP İlçe Başkanı Mustafa Ateş’in kendisine yönelik eleştirilerine cevap verdi.
Hangi kademede olursa olsun seçim sürecinde MHP’nin hiçbir mensubu ile polemiğe girmek istemediğini vurgulayan Demir şöyle konuştu:
“Ama buradan sayın başkana bir cevabım olacak. Bir kere belediye başkanının açıklamalarını tabii ki savunmuş. Kendi partisinin belediye başkanı ile diyaloğa giren bir siyasi partinin adayına cevap vermesi gayet doğaldır. Bu da onun hakkıdır. Fakat Murat Demir gitsin kendi köyüyle ilgilensin, veya AK Parti’nin 3. Sıradaki dolgu malzemesi şeklinde aday olduğum gibi sözler kullanması siyaseti hiç bilmediği anlamına gelir. Siyasetten de hiç anlamamaktır bu. Çünkü özellikle AK Parti’den aday olmam dünyanın gözünün önünde olan bir partide aday olmam gururların bana göre en büyüğüdür. Onlar AK Parti’nin ne kadar büyük kapsamlı bir parti olduğunu bilmedikleri için bu duyguyu yaşamadıkları için kendileri dolgu malzemesi olarak düşünebilirler ama bizde öyle bir şey olmadığını bilmeleri lazım. Diğer tarafından da Murat Demir’in köyüyle ilçesiyle ilgilensin demesi için iyi bir araştırma yapması lazım. Sadece köyüyle değil ben yaptıklarımı anlatan, konuşarak sokakta oy toplayan biri değilim. Benle gelen tüm arkadaşlar bilir. Tek bir kelamını bile kullanmam. Ama bu kardeşiniz Murat Demir’in gerek Cide’de, Kastamonu’da, Araç’ta aşağı yukarı bir çok ilçede karşılık beklemeden katkıları olmuştur. Kaldı ki kendi köyünde ve kendi ilçemde bana bu şekilde konuşan bir arkadaş gerçekten çok komik bir duruma düşmüştür. Ben kendisinden rica ediyorum bölgeye gitsin.”
“ÖNCEKİ PROJEYE BEN DE KARŞIYIM”
İnebolu Limanı’nın özelleştirilmesiyle ilgili konuşan Demir, “Devlet bu limanı satmıyor. Özelleştirme İdaresi 49 yıllığına bir firmaya bir kuruma ihaleli kiraya veriyor. Bu mal yine devletin. Bu limanın bir önceki projelerine ben de karşıydım. Eğer önceki projelere göre o şekilde o kapsamda ihale edilseydi benim gönlüm hiç arzu etmediği şekilde bu limanın burada sadece bir kuruma hitap edeceği, Kastamonu’nun İnebolu’nun gelişimine hiçbir şekilde katkı sağlamayacağını ben ifade ettim” dedi.
Limanlara ekipmanlar ürettiğini ve işi gereği dünyanın bir çok ülkesini gezdiğini belirten Demir sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çin’den Kore’den, Singapur’dan, Endonezya’dan dünyanın her bölgesinde tüm limanlarla ilişiğim var ve tüm limanlarla işbirliğim var. Limanın bölgede ne anlama geldiğini çok iyi biliyorum. Bilmeyenler gelsinler tek tek anlatayım. Veyahut da onlara dünyayı gezdireyim. Bölgedeki limanın onlar için ne anlama geldiğini görmeleri lazım. Büyük yolcu gemileri uğrayacak buraya. Karadeniz’de dolaşım yapan, dünyanın özellikle İtalya’nın, Yunanistan’ın, İspanya’nın baktığınız zaman bu tür denize kıyısı olan ülkelerin en büyük deniz turizmi kurvaziyer gemileridir. Bunların içinde 2 bin 3 bin turist var. Bu turistler dünyayı dolaşıyorlar. İnsanlar çıkıyorlar, 30-40 günlük büyük seferlere çıkıyorlar. Bunlar da limanda potansiyel olan ve yanaşabileceği limanlara uğruyorlar. Bakın Amasra yaptı. Amasra’ya ilk gemi bu sene içinde yanaştı ve bir anda geminden bin 200 kişi çıktı ve Amasra’da iki gün kaldı. Bunlar da para harcamaktan korkmayan ve dünyaya para harcamak için çıkmış insanlar. O proje buraya yapılacak.”
“RO-RO SEFERLERİ BAŞLAYACAK”
Özelleştirme sürecindeki İnebolu Limanı’nın kapasitesinin yapılacak yatırımlarla 900 bin tondan 2 milyon 700 bin tona çıkacağını tekrarlayan Demir, bu sayede limandan Ro-Ro seferlerinin başlayacağını söyleyerek, “Ro-Ro bu limana yanaşan, yaklaşık içine 60-70 TIR’ın dorsesini alabilen buradaki arkadaşımızın Kastamonu’daki, Ankara’daki ihracatçıların malını içine yükleyip Romanya’ya İspanya’ya, Ukrayna’ya, Rusya’ya, denize kıyısı olan her ülkeye malını çok rahatlıkla gönderebilmesi anlamına gelir. Bu ne demektir? İnebolu’dan dünyaya bir kapı açılmış demektir. Önce bu kapının açılıp açılmadığını bir görelim” dedi.
Özelleştirme İdaresi’nden aldığı bilgileri paylaşan Demir, İnebolu Limanı’nın konteynır limanı olarak da hizmet vereceğini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu liman buraya ihalesi yapıldıktan sonra bu yol zaten yapılacak. Ankara’nın, Eskişehir’in, Konya’nın ihracatını biz buraya çekeceğiz. Adam niye çıksın İstanbul’a gitsin. Dünya ile rekabet etmek maliyet demek. Bu maliyetin de en önemli kısmı nakliyeden geçiyor. Örneğin ben kendi fabrikamı konteynır geldikten sonra hiç tereddüt etmem. Niye, çünkü ben dünya ile rekabet ediyorum. Ürünümü mutlaka rahat bir şekilde dünyaya gönderebilmem gerekiyor. O şartların benim için oluşması gerekiyor. En kötü en asgari 200-300 kişi bu limanda işe alınacak ve istihdam edilecek. İnebolu’da 200-300 kişinin istihdam edilmesini arkadaşlar düşünmüyor mu?”
Özelleştirmenin bölgeye ne katacağını bilmeden ve bölgeyi nasıl harekete geçireceğini düşünmeden limanın seçim malzemesi yapıldığını savunan Demir, “CHP de buna yükleniyor. Hele onlar hiç anlamaz limandan. Onların ticaretle işi olmaz. Onlara ülke batsın gitsin. Onların amacı odur zaten. CHP’nin zihniyeti odur zaten” ifadesini kullandı.
“LİMANIN BÜYÜRSE İNEBOLU DA BÜYÜR”
Limanın büyümesi halinde İnebolu’nun büyümesinin de engellenemeyeceğini dile getiren Demir, “Bu liman burada bu potansiyele gelirse, gelecek inşallah, çok da iyi bir firma bunun işletmeciliğini alıyorsa emin olun herkes yarın bir gün burada siyaseten kim olursa küçücük payı olan herkese yiyecek içecek dua edecek. Çünkü bir gencimiz geldiğinde iş arama diye bir sıkıntısı olmayacak. Çok büyük bir potansiyel olacak burada. İnşallah bir an önce alırlar bu proje burada başlar İnebolu’nun çehresi değişir. Potansiyel sadece limana yansımaz. Limanla birlikte diğer kurumlar da büyümek zorundadır. Emniyetteki güvenlik güçleri artacak, adliyedeki, sağlık kurumundakiler artacak. Çünkü burası liman şehri olacak. Bu da İnebolulular için altın tepsiyle sunulmuş bir nimet diyebilirim” diye konuştu.
AK Parti’nin geleneğinde kavga olmadığını dile getiren Demir sözlerini şöyle tamamladı:
“Sokakta bizlere birisi hakaret etmediği sürece biz herkesin her eleştirisine açığız. Herkese cevap vermeye de hazırız. Herkesin işlerini çözmeye hazırız. Ama bir de gerçek var ki bundan sonra yapabileceğimiz çözülecek işlerin tek adresi AK Parti’dir. Diğer siyasi partilerin, o laf üretenlerin İnebolu’ya, İnebolu Limanı’na katacağı hiçbir şey yok. Proje üretmekten dahi aciz olduklarını ben biliyorum. İnşallah bu liman İnebolu’nun ve Kastamonu’nun kalkınmasına büyük bir moral getirir.”