Peki günümüzde İnebolu’nun ve İnebolu Limanının stratejik önemini değerlendirmek gerekirse; geçtiğimiz günlerde ulusal bir gazetenin köşe yazarı; “Seferberlik durumunda Ankara savunmasının çok hassas olduğunu, Türkiye’nin en emin ikmal yolunun ise tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi İnebolu’dan Ankara’ya inen lojistik yol olduğunu” söylüyor.
Yine İnebolu Limanının stratejik önemine Eti Bakır A.Ş.’nin ÇED başvuru dosyasında şu şekilde yer verilmiş: “Kastamonu ilinde yer alan İnebolu Limanı ise milli mücadele yıllarında jeopolotik konumu nedeniyle batı cephesini besleyen önemli bir liman haline gelmiş, doğu cephesinde ise sınır güvenliğinin sağlanmasında önemli bir role sahip olmuştur. İnebolu 1921’de Ankara Hükümetinin dış dünyaya açılan penceresi olması bakımından da önemli bir jeopolotik konuma sahip olmuştur. 1921 yılından sonra, İnebolu tüm diplomatik temasların sağlandığı yegane kapı konumuna gelmeye başlamıştır.” Görünen o ki, mekan tuttuğumuz toprakların ne denli stratejik öneme sahip olduğu herkes tarafından biliniyor ve geçmişindeki kahramanlık izlerini aynı ölçüde geleceğe taşımaya aday olduğu görülüyor.
Bu hassasiyetler göz önünde tutularak hafta başından itibaren iki önemli toplantıya tanıklık ettik. Ticaret Odası yönetiminin organize ettiği birinci toplantıya belediye başkanı, siyasi parti ilçe başkanları, belediye ve il genel meclis üyeleri, esnaf odası, ziraat odası ve balıkçılar ve kamyoncular kooperatifi, muhtarlar ve İnebolu basınını temsilen yüksek bir katılım oldu. Toplantının amacı 31 Ağustos 2016 Çarşamba günü yapılan İnebolu Limanında uygulanması planlanan proje ile ilgili halkı bilgilendirme toplantısına katılımın yüksek olmasını sağlamak, İnebolu Limanını halkımızın önemsediğini göstermek, çevreye duyarlı bir katılım oluşturmak, en önemlisi limanın İnebolu ekonomisine ve ticaretine katkılarını istişare etmekti. Bana göre toplantı amacına ulaştı. Arkadan arkaya konuşup yorum yapmak yerine herkesin bulunduğu ortamda rahatsızlıkların dile getirilmesi, yanlış anlaşılmaların önüne geçti ve sürekli bir araya gelme, hatta kent meclisi oluşturma fikri ortaya çıktı. Bu organizasyonu tertip eden Ticaret ve Sanayi Odası yönetim kurulu başkanını kutluyorum. İki gün sonra Belediye Sinema Salonunda İnebolu Limanı Yenileme ve Kapasite Artışı Projesi’nin ÇED raporu için bilgilendirme toplantısı da İnebolu halkının katılımıyla gerçekleşti.
Katılımcıların soruları, İnebolu Limanını önemsediğimizi çevreye karşı verilecek zararın sıfır veya minimum düzeyde olması için çaba gösterildiğini ortaya koydu.
Halkı bilgilendirme toplantısında yetkililerin katılımcıları fazlasıyla bilgilendiremediği, aydınlatamadığı, hatta sorulara çok net cevaplar alınamadığı tarafımdan gözlemlendi.
İnebolu Limanı’nın, Eti Bakır’ın kendi çıkardığı madeni limanda kuracağı tesiste filtreleme ve kurutma işleminden sonra stoklanıp gemilerde sevk edileceği bir liman olarak kullanacağı yönünde endişeler dile getirildi.
Ticari ve ekonomik anlamda İnebolu’ya çok fazla getirisinin olup olmayacağı merak konusu oldu. Yani “ATI ALAN ÜSKÜDAR’I GEÇMEDEN” bizim beklentilerimizin karşılığını bir an önce bulmasını temenni ediyorum.
| Bu haber 7342 defa okunmuştur.
