Sürekli birlik, beraberlik diyoruz. İstişare ederek fikirlerimizi paylaşarak kaynaşmalıyız diyoruz.
Kendi aramızda neyi paylaşamıyoruz ki sürekli didişiyoruz, kırıyoruz, kırılıyoruz, devamlı arkadan konuşarak olumlu-olumsuz yorumlar yapıyoruz.
Enerjimizi birbirimizi kıskanmak, birbirimizin kuyusunu kazmak için değil, birlikte yürümek için harcamalıyız.
Ben yaptım demektense, biz yaptık diyerek yapılan icraatları toplum geneline yaymalı, daha geniş bir kitleyi işin içine sokmalıyız.
İnebolu söz konusu olduğunda, kişisel çıkarlar, kırgınlıklar, siyasi düşünceler ve fikir uyuşmazlıkları bir kenara bırakılmalı, birlik beraberlik içerisinde kararlar almalı ve bu birlikteliği en üst makamlara kadar hissettirmeliyiz.
Önemli olan bir araya gelmek değil, bir arada kalabilmektir.
Hafta başında benim de bulunduğum bir ortamda Kaymakamımız Abdullah Atakan Atasoy ile Belediye Başkanımız Engin Uzuner’in yaklaşık 1 saatlik sohbetine tanık oldum. Bu sohbet esnasında bol bol birlik beraberlik mesajları vererek olumlu konuşmalara ve ortak paydanın İnebolu’ya hizmet olduğuna şahitlik ettim.
İnebolu’nun çeşitli sorunları ile ilgili fikir alışverişinde bulunmak, yapılabilecek hizmetler hakkında istişare etmek ve gündemin takipçisi olmak amacıyla her hafta düzenli olarak bir araya gelme kararı aldılar.
Kazananın İnebolu olacağı her türlü girişimi, oluşumu ve çabayı destekliyor, takdire şayan buluyorum.
Birlik beraberlik içinde hareket edildiği sürece aşılamayacak hiçbir sorunun olmadığını düşünüyorum. Siyaset yapılacaksa sadece seçim zamanı yapılmalı, seçim bittikten sonra birlik ve beraberlik içinde kazananın İnebolu olacağı hizmetler üretilmeli. Şucu, bucu diyerek insanlar arasında ayrım yapılmamalı. Topluma kin ve nefret aşılayacak davranışlardan uzak kalınmalı.
Birlik ve beraberlikte huzur ve refah, ayrılık ve düşmanlıkta ise sıkıntı ve felaket vardır.
Not: Her ne kadar mesleğimi yapmasam bile bir ZİRAATÇİ olarak yeni kurulan Ziraat Odamızın İnebolu’muza hayırlı olmasını diliyor, emeği geçenleri tebrik ediyorum.