3-4 haftadır kızımız AZRA’nın değişik bir mutluluk yaşadığına şahit oluyorduk. Bizim için onun mutluluğu her şeyin üstünde ayrı bir mutluluk vesilesiydi, her anne baba gibi.
Azra, tekvando kursuna gidiyor, hopluyor zıplıyor, bir şeyler öğreniyor, öğrendiklerini bizim üzerimizde uyguluyor, gülüyor eğleniyor, fazla enerjisini atıyor, mutlu oluyordu.
Ta ki geçen haftaya kadar…
Şikayet varmış.
Tekvando kursu birilerine batmış.
Kurs kapatılmış.
Şikayet sonucu kapatılan tekvando kursunu prosedüre uygun bir şekilde Halk Eğitim Merkezi bünyesinde açmaya çalışan kurs hocasının çareler üretmeye çalıştığı ve çabaladığı bilgisine ulaşıyorum. Peki tekvando kursunun kime zararı olabilir? Sosyal bir faaliyet neden şikayet edilir. İmkansızlıklarla boğuşulan İnebolu’da ele geçirilen her fırsatın değerlendirilmesi gerekmez mi?
Bu arada, hafızamdan silinmeyen bir anımı paylaşmak istiyorum. 1986 yılı sıcak bir yaz günü lisenin basket sahasında 4 arkadaş basket oynuyoruz. Yanımıza hademe geliyor ve ‘müdür bey dışarı çıksınlar dedi’ diyor. Ben ‘kahveye kumar oynamaya mı gidelim, burada spor yapıyoruz’ diyorum. Hademe gidiyor ve 5 dakika sonra bir daha geliyor. ‘Müdür bey çıkmazlarsa polis çağıracağım diyor’ şeklinde bir kez daha uyarıyor. Biz de basketbol oynamaya devam ediyor, çıkmıyoruz ve polis arabası geliyor. Bizi karakola götürüyor, nezarete atıyor, 1,5-2 saat nezarette kaldıktan sonra kısa boylu, türlü türlü huylu müdürün şikayetinden vazgeçmesi sonucu serbest bırakılıyoruz. Suçumuz spor yapmak…
İbrahim Tatlıses’in 1997 yılında bir röportajında dile getirdiği ‘Urfa’da Oxford vardı da biz mi gitmedik’ sözü aklıma geldi.
Evet, İnebolu’da yaşıyoruz. Yaşamaktan da gurur duyuyoruz, mutlu oluyoruz. Burada doğduk, burada büyüdük, burada doyuyor, burada yaşlanıyoruz.
İnebolu’da hafta sonları süper lig maçlarına gidemiyoruz.
Hafta içi oynanan Turkish Airlines Euro Lig Basketbol maçları İnebolu Kapalı Spor Salonu’nda yapılmıyor.
Ailece tiyatroya, konsere, operaya, sinemaya gitme şansımız yok. Çünkü İnebolu’ya hiçbiri gelmiyor.
Çocuklarımızı Disneyland, Vialand tarzı oyun merkezlerine, hatta alışveriş merkezlerindeki çocuk kulüplerine götüremiyoruz, İnebolu’da yok.
Çocuklarımızın zihinsel ve bedensel gelişimine son derece faydalı dans ve bale kurslarına gönderemiyoruz. İnebolu’da açılmıyor.
Sportif faaliyetleri teşvik etmeliyiz. Bu tarz etkinlikleri desteklemeliyiz. Engellemeye çalışanlara fırsat vermemeliyiz.
Çocuklarımızın sosyalleşmesi başarılarını artıracaktır.