Bir başkadır kış mevsimi bizim İnebolu’da. Her taraf beyaz bir gelinlikle kaplanır adeta. Hele bir de beyaz örtünün üstüne güneş ışıkları vurdu mu, doyum olmaz bu güzelliğin seyrine.
Evet, kış mevsimine herkesin bakışı farklıdır. Çocuklar kar yağınca bir başka heyecanlıdır. Hele bir de okullar tatil olmuşsa farklı bir mutluluk kaplar küçük kalpleri. Kar topu oynamak, kardan adam yapmak için izin aldılar mı büyüklerinden hasta olmadan keyfini çıkartmak isterler İnebolu’da kışın. Eskisi kadar çocukların kızak kaymadıklarını yine de kar yağdığında gönüllerince eğlendiklerini kızak bulamadıkları için poşetle kaymaya çalıştıklarını izleriz hep.
İnebolu’da kış mevsimi çocuklar için eğlenceli geçiyor geçmesine de; evini geçindirmek için çalışmak isteyen ama iş bulamamış, odun kömürünü alamamış insanlarımız için de sıkıntılı bir mevsim oluyor İnebolu’da kış.
İnebolu’nun köylerinde kışı yaşamak ise başlı başına sorun. Her yıl Nisan ayı ile Kasım ayı arasında İnebolu’ya ve köylerine gelip yaklaşık 7-8 ay büyükşehir stresinden uzaklaşmak isteyen hemşehrilerimiz de kış mevsiminin zorluklarından, elektrik kesintilerinden, yolların kapanmasından dolayı İnebolu’dan kaçıyorlar.
İnebolu’da ticaret için kış mevsimi tabiri caiz ise “zurnanın zırt dediği” bir zaman dilimidir. Piyasada yaprağın bile kımıldamadığı, çarşıda siftah yapmadan dükkanların kapandığı günler gelmiştir artık. Kim istemez ki sıcak sobanın üstünde kestane pişirmeyi, sıcak çayını yudumlarken lapa lapa kar yağışını seyretmeyi, ekonomik şartların insanımızı oldukça zorladığı kış mevsiminde Ilgaz Dağında kayak yapmayı. Ama görünen o ki, herkes mutsuz, herkes düşünceli, herkes borçlu.
İnebolu’da kış esnafımız için karamsar günlerin habercisi. Ödemelerde yaşanan zorlukların başlangıcı.
İnebolu’da kışın zorluklarını ve sıkıntılarını yaşarken ilkbaharın geleceğini hayal etmezsek kış çekilmez bir hal alır.
Zorlu kış şartlarında av merakı olanların akşam ezanına yakın geçide gidip avlanması inanılmaz heyecan vericidir. İnebolu’dan çıkmış yerli hamsiyi birkaç komşu esnafın dükkanlarının önünde mangalda yapması farklı bir zevktir.
Yine de;
Karakışı sevmem ben,
Damı akan evler,
Ayakkabısı delik çocuklar,
Tenceresi kaynamayan analar,
Çoluk çocuğunun istediklerini
Alamadığı için utanan babalar
gelir aklıma. Bu yüzden karakışı sevmem ben.
Not: 15 günlük tatili hak eden çocuklarımıza tatilde bol bol dinlenmelerini, kitap okumalarını, İnebolu’da kışın keyfini en iyi şekilde çıkarmalarını temenni ediyor, iyi tatiller diliyorum.