Birleşmiş Milletler'e bağlı Uluslararası Kırsal Kalkınma Fonu (IFAD) ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın işbirliğinde planlanan 50 milyon dolarlık kırsal kalkınma projesinin uygulanacağı iller arasında Kastamonu da bulunuyor.
BM ve Bakanlık yetkililerinden oluşan 20 kişilik heyet, İnebolu'da incelemeler yaptı. İlçemize bağlı Akgüney köyünü ziyaret eden heyette IFAD'dan 6, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından 14 yetkili yer aldı. Heyete İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Yusuf Birden ile veteriner hekimler Salih Elidolu ve Hakan Topel eşlik etti.
Akgüney köyü muhtarı Faik Karabudak tarafından karşılanan heyet köylülerle toplantı yaptı. Köyün sorun ve taleplerini dinleyen heyetten, hayvancılık, arıcılık, tarım makinesi gibi isteklerde bulunuldu.
Birleşmiş Milletler ve Bakanlık yetkililerinden oluşan heyet Akgüney köyündeki incelemelerinin ardından pazar yerini gezerek yöresel ürünleri inceleyip satıcılardan bilgi aldı.
IFAD yetkilisi Danimarkalı Peter Froslev Christensen, gazetemize yaptığı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin BM IFAD'dan talep ettiği kredinin onaylandığını söyledi.
Projenin Doğu Akdeniz'de Mersin, Adana ve Osmaniye, Batı Karadeniz'de Bartın, Sinop ve Kastamonu illerini kapsayacağını dile getiren Christensen, "Bu kredi kapsamında projenin tasarımını yapmak için burada bulunuyoruz" dedi.
IFAD kapsamında yaptıkları yatırımlarla özellikle yoksul durumdaki üreticilerin üretimlerini desteklemeyi, pazarlara erişimlerini sağlamayı ve bu sayede onların gelir düzeylerini ve geçim kaynaklarını iyileştirmeyi hedeflediklerini anlatan Christensen, "Bu sayede kişilerin diğer illere, kentsel bölgelere göç etmesini engellemeyi amaçlıyoruz. Bu şekilde göçü tersine çevirmek ve insanların köylerde, kırsal alanlarda kalmasını sağlamak için çalışıyoruz ve böylelikle ailelerine bakabilmelerini, orada yaşayabilmelerini sağlamaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Bölgede yaptıkları incelemelerde iki temel problem tespit ettiklerini ifade eden Christensen şunları söyledi:
"Özellikle genç çiftçilerin ve yenilikçi çiftçilerin karşılaştığı iki temel problem olduğunu gördük. Bunlardan bir tanesi zayıf integrasyon dediğimiz yani kişilerin doğrudan pazarlara erişimlerinin olmaması, pazarla bağlantılarının zayıf olması ve fırsat hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olmamaları. Diğer bir sorunda karşılaştığımız ikinci büyük sorunda kredi almakta yaşadıkları zorluk genellikle bu şekilde kredi almaya çalıştıklarında bankalar onlardan ya teminat ya da garantör istedikleri için ve bunu sağlayamadıkları için sıkıntı yaşıyorlar kredi alma konusunda. Tüm bu sorunları çözebilmek için aslında projemizde iki temel bileşen geliştirmeyi planlıyoruz. Bu bileşenlerden bir tanesi kümelenme bileşeni bu kümeleme bileşeni içinde ticaretle uğraşanların, tüccarların, satın alan kişilerin, üreticilerin ve çiftçilerin bunların bunların bir kümelenmesini oluşturarak daha rahat enterasyonlarını oluşturmayı amaçlıyoruz. İkinci bileşense kişilerin yaşadıkları bu kredi sorununu çözmeye yönelik bir bileşen olacak ve büyük ihtimalle kredi garanti fonundan faydalanacağız bu bileşende ki sorunu çözerken. Özellikle kredi garanti fonu tarıma ve kırsal kalkınmaya yönelik fırsatlarından faydalanmaya çalışacağız. Kümelenme bileşeni kapsamında aslında kişilerin onlar için önemli olan ürünlerin değer zincirlerini oluşturması ve bu değer zincirlerine bağlanmasını amaçlıyoruz."
Yaptıkları faaliyetlerle aslında kişilerin sadece kendi geçimini sağlamanın yanında aynı zamanda ticari anlamda da gelir getirmesi olmasını hedeflediklerini dile getiren Christensen, "Proje kapsamında desteğimiz örneğin hayvancılıkla ilgili olabilir, süt üretimi ile ilgili olabilir, ceviz, kestane, fındık gibi ürünlerle ilgili olabilir. Yine seradaki üretimle sebze üretimiyle ilgili olabilir. Bahçe veya meyve üretimiyle ilgili olabilir. Arıcılıkla ilgilide olabilir. Büyük ihtimalle önceden yaptığımız gibi eşleştirme hibesi dediğimiz yani bir kısmı bizim karşıladığımız bir kısmını çiftçilerin verdiği bir bütçe ile bu yatırımları gerek arıcılık konusunda olsun, gerek bahçe kurulumu konusunda olsun yapmayı amaçlıyoruz. Yine dediğim gibi kişilerin hayatında bir değişim yaratmayı ve onların sadece kendi kendilerine yetmekten ziyade ticari anlamda kullanabilecekleri bir üretimi sağlamayı amaçlıyoruz. Doğrudan bireylere yönelik değil halkın kullanımına yönelik genel yatırımlar da olabilir bunlar. Örneğin depoların kurulması ya da sulama sistemlerinin kurulması yine çoğu kişiye aynı anda hitap edecek yatırımlar olacak." ifadelerini kullandı.
Projenin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın işbirliğinde yürütüleceğini ancak henüz nihai kararın verilmediğinin altını çizen Christensen sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz Birleşmiş Milletler altındaki IFAD olarak hem Bakanlıkla hem de İl Müdürlükleriyle sürekli iş birliği içindeyiz bu süreçte. Projeye IFAD’ın katkısının yaklaşık 41 milyon ABD Doları civarında olacağını düşünüyoruz. 10 Milyon da Türkiye Hükümeti tarafından verilecek para var. Bu da nihai bir karara bağlanmamış henüz. Ancak yaklaşık olarak proje bütçesinin 50 milyon ABD Doları olması ön görülüyor. Proje yaklaşık 7-8 yıllık bir sürede uygulanacak. Yani çok geniş kapsamlı bir proje ve çok uzun soluklu uygulanacak bir proje diyebiliriz. Hedef grubumuza baktığımızda bu 6 ilde, küçük çiftçiler ve dağlık köylerde yaşayan kişilerle bir şeyler yapmaya çalışacağız. Proje kapsamında kadınların ve gençlerin sorunlarına ayrıca odaklanmayı planlıyoruz. Yine kırsal alanlarda yatırım yapmak isteyen kişileri desteklemeyi planlıyoruz. Böylelikle kırsaldan kente yapılan göçünde bir nebzede önüne geçilmesini planlıyoruz. Biz IFAD olarak Türkiye Hükümeti’yle birlikte yıllarca çok önemli projeler uyguladık. Ortaklığımızı yıllarca devam ettirdik. Bu da bu ortaklığın son ürünü olan yeni bir projemiz. Bu projenin detaylarının nihai hale getirilmesi ve bir an önce uygulanmasını dört gözle bekliyoruz. Umuyorum ki bu proje uygulandığında hem kırsaldaki yoksul kesime hitap edecek hem de bir şekilde bu göçün önlenmesine katkıda bulunacak."
Christensen, IFAD heyetinin eylül ayında tekrar Kastamonu'ya geleceğini kaydetti.
| Bu haber 13448 defa okunmuştur.
