Aslında benim gördüklerimi görüyor...
Benim düşündüklerimi düşünüyor...
Belki de benim gibi sizler de zaman zaman hayıflanıyorsunuz.
Bu memlekete ömrü boyunca bir çivi çakmayan...
Ama İnebolu söz konusu olduğunda mangalda kül bırakmayanları çok iyi biliyorsunuz.
Peki kim bunlar?
Ne iş yaparlar?
Neden "güneş olsalar, İnebolu'nun üstüne doğmazlar"?
Merakınızı gidermek istesem de, isim vermeye gerek olmadığını düşünüyor, biraz hafızanızı yokladığınızda bir kaç ismin bu başlığa uyduğunu bulacağınızı biliyorum.
Onlar her gelişlerinde Kaymakamı ve Belediye Başkanını ziyaret eder, karşılıklı görüş alışverişinde bulunur, çeşitli konularda istişare ederler.
Bazen kamuoyu ile de paylaşılan ve yerel medyada manşetleri süsleyen açıklamalarla tribünlere oynarlar...!
Tabii ki olmazsa olmazımız olan misafirperverliğimiz her dem devrededir. İlçemizi ziyaret eden gürûhun şerefine kahvaltı ve yemek davetleri verilir...
Yerler, içerler...
Halkın içine bile çıkmadan çeker giderler.
Peki sonra ne mi olur ?
Herkes yediğiyle içtiğiyle kalır.
Açıklamalar unutulur...
İnebolu bir daha ki ziyarete kadar akıllardan çıkar...
İlçemiz mâkus talihiyle başbaşa bırakılır.
Kimi işadamı olmuş, parayı bulmuş...
Kimisi makam-mevki sahibi olmuş, bir telefonla ulaşamayacağı yer kalmamış...
İnebolu'ya şunu yapmalı, bunu etmeli diye diye yıllar su gibi akıp geçmiştir.
Bunlar kendilerini iyi biliyor...
Belki de bilerek İnebolu'ya bir çivi çakmıyor !
İnebolu'nun gelişmesi işlerine gelmiyor !
"Küçük olsun, bizim olsun" zihniyeti ön plana çıkıyor...
Yıllardır güneş olup memleketlerinin üstüne doğmuyorlar vesselâm.
Başka yerleri görüyoruz...
İnsanlar doğdukları yeri ihya ediyor...
Kimi 1000 kişi, kimi 5000 kişi çalıştırıyor.
Doğduğu yerde doyuyor, doyuruyor...
Hem üretiyor, hem de ekonomiye katkı sunuyor.
Bu bağlamda memleketleri ile anılan yüzlerce isim akla geliyor.
Hepsi hayır dua alıyor.
Bu dualara mazhar olmak tabii ki kolay olmuyor.
İşin özü ilçemiz İnebolu yatırım bekliyor.
Doğal olarak bu yatırım öncelikle İnebolulu olup, ülke çapında markalaşmış firmalardan bekleniyor.
Vizyonu ve misyonuyla, yaptıkları ve yapacaklarıyla kendini ispatlamış değerlerimize bu bağlamda çok iş düşüyor.
Kısacası "İNEBOLU'YU KURU KURU SEVMEK YETMİYOR."