Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü İnebolu Orman İşletme Müdürlüğü’ne bağlı Gemiciler İşletme Şefliği sahasında Kestane Çalıştayı gerçekleştirildi.
Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi’nden 10 öğretim üyesinin katılımıyla uygulamalı olarak sahada gerçekleştirilen çalıştayda ana hedefin bölgemizde doğal olarak yayılış gösteren kestane ormanlarında karşılaşılan sorunların giderilmesi, kestane meyvesi, çiçeği ve buna bağlı olarak kestane balı üretiminin yöre halkımıza ekonomik getirisinin arttırılması ve kaliteli meyve üretimi için yapılabilecek iş ve işlemler hakkında çalışmalar yapıldı.
Yöremiz için önem taşıyan çalıştaya Kastamonu Orman Bölge Müdürü Fahri Sönmezoğlu, Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Erol Akkuzu, Prof. Dr. Sezgin Ayan, Prof. Dr. Ahmet Sıvacıoğlu, Prof. Dr. Fatih Sivrikaya, Prof. Dr. Sabri Ünal, Doç Dr. Seray Özden Keleş, Doç. Dr. Oytun Emre Sakıcı, Doç. Dr. Gamze Savacı, Doç. Dr. Osman Topaçoğlu, öğretim üyesi Esra Nurten Yer Çelik, Bölge Müdür Yardımcıları, şube müdürleri, Bozkurt, Çatalzeytin, Cide, Türkeli Orman İşletme Müdürleri ile çalıştaya ev sahipliği yapan İnebolu Orman İşletme Müdürü Azmi Şenel, tüm şefleri ve orman muhafaza memurları katıldı.
İNEBOLU ORMAN İŞLETME MÜDÜRÜ AZMİ ŞENEL
Çalıştay İnebolu Orman İşletme Müdürü Azmi Şenel’in konuşmasıyla başladı. İşletme Müdürlüğü sorumluluk alanı hakkında bilgi veren Şenel, “ İşletme Müdürlüğümüz hakkında siz katılımcılarımıza kısa bilgiler vermek istiyorum. İşletmemiz, 67 bin hektara sahiptir ve bunun 47 bini ormanlık sahadır. İşletme müdürlüğümüz toplam 7 işletme şefliği ve 1 de depo şefliği olmak üzere 8 tane şeflikten oluşmaktadır. Bu şefliklerin 5 orman işletme şefliği ve 1dev depo şefliğinin merkezi İnebolu’da diğer 2 şefliklerimiz ise Doğanyurt ilçesinde bulunmaktadır. İşletme müdürlüğümüzde en çok ağaç türü olarak Kayın bulunmaktadır ve ondan sonra %11 civarında ağırlıklı kestanedir. İnebolu’da kestanenin öncelikli olduğu saha vardır.Bu gün bizim burada bulunma amacımız kestaneyi bilinçli programlı halde üretebilmek ve daha iyi gelir elde etmektir” dedi.
Prof.Dr. EROL AKKUZU
Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erol Akkuzu, yaptıkları çalışmayla ilgili şu bilgileri verdi:
“Burada kestane ormanlarında silvikültürel müdahaleler konusunda bir araya geldik. Kestane ormanları uzun yıllardır biyotik faktörlerin olumsuz etkileri altında hem çeşitli hastalık ve zararlar, burada mürekkep hastalığı gibi, kestane dal kanseri gibi kestane gal arısı gibi çeşitli hastalıklar ve zararlıların etkisi altında. Aynı zamanda özellikle yapacak odun noktasında bir baskı altında. Burada yapılacak olan silvikültürel müdahalelerle kestane üretimini artırma, kestaneyi ön plana çıkarma amacıyla bir araya geldik.
Burada Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesinden 10 öğretim üyesiyle buradayız. Bu sürece destek verebilme adına. Kestane bu bölge için söylüyorum buranın asli ağaç türlerinden bir tanesi. Ancak özellikle kayın gibi, karaçam gibi diğer orman ağaçlarının baskısı altında bazı alanlarda alandan çekilmiş durumda veya oldukça azalmış durumda. Biz burada yapılacak olan silvikültürel müdahalelerle kestanenin varlığını koruma, artırma amacındayız. Bölge Müdürlüğüyle, hem de buradaki ormancı arkadaşlarla yapacağımız istişareler sonucunda bir yol haritası kestane lehine yapılacak planlamalarda bir yol haritası çıkarma düşüncesindeyiz.”
Prof. Dr. SEZGİN AYAN
Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sezgin Ayan da çalışmalarıyla ilgili şu bilgileri verdi:
“Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği bölümünden 10 arkadaşımız bu eğitime programına katıldı.
En önemlisi ki burada bulunuşumuzun da belki temel esprisi planlama mantığındaki farklılaşma veya ormana bakışımızdaki farklılaşma. Son 20 yılda Türkiye ormancılığında fonksiyonel planlama daha sonra ekonomik tabanla planlama yaklaşımlarıyla birlikte artık ormanlarımıza sadece odun hammadde kaynağı olarak değil odun hammadde kaynağının yanında ekolojik fonksiyonların yanında aynı zamanda odun dışı ürünler konusunda ciddi envanter planlama mantığı geliştirildi.
Bu öğretim üyesi arkadaşlarımla birlikte konunun farklı yönlerini ele almaya çalışacağız.
Burada bulunuşumuzun gayesi daha önce bu ormanlara belki 50-60 yıldır, belki daha uzun yıllardır salt odun hammede yaklaşımıyla planlayıp faydalanırken bu faydalanma esnasında orman köylüsü kırsal halkın da meyve üretimi ve çiçeklerinden bal üretiminde faydalanma yaklaşımı vardı ama bu bir ekstantif yaklaşımdı ama şu anda bunu biz entansif hale nasıl dönüştürürüz bunun arayışındayız. Dolayısıyla biz burada bitkisel üretim fonksiyonuna ayrılacak olan bu ormanda nasıl bir silvikültürel müdahaleyle kalacak olan kestane ağaçlarını istikbal ağaçlarını nasıl rahatlatırız, nasıl onları bol ışıkla muhatap tutup daha çok meyve verimini teşvik edebiliriz, daha çok çiçeklenmeyi teşvik edebiliriz, bu da tabii ki kırsal halkın hem meyve hasadında, hem de arıcılıkla uğraşan insanımızın bu kaynaktan daha fazla faydalanmasına imkan tanıyabiliriz. Bu amaçla buradayız.
Tabii ki bu işi yaparken de mevcut ormanın özelliklerine göre bir takım müdahale yaklaşımlarımız olacak. Bir taraftan sağlıklı bireylere yönelik müdahaleler bir taraftan da burada çok da olması elzem olmayan söz gelimi hemen yanıbaşımızda bir sarıçam ağacı, burada kayın, gürgen ve kestane ağaçları var. Göknarı görüyoruz. Dolayısıyla 600’lü rakımlar diye müdürümüz ifade etti. Burası kestanenin karakteristik tür olarak bulunduğu bir zondur. Dolayısıyla buranın esas sahibi Anadolu kestanesidir. Dolayısıyla biz alanda yapacağımız müdahalelerle bu sahayı sağlıklı kestane bireylerine nasıl bırakabiliriz. Dolayısıyla esas amacımız olan meyve üretimi ve çiçeklenme konusunda nasıl katkı sağlayabiliriz halkıımıza bunun fikri tartışmasını yapmaya çalışacağız bütün uygulamacı ve akademisyen arkadaşlarımla.”
ORMAN BÖLGE MÜDÜRÜ SÖNMEZOĞLU
Kastamonu Orman Bölge Müdürü Fahri Sönmezoğlu ise, sahadaki çalışmaların sonunda bir açıklama yaparak vardıkları karar ve kanaatleri anlattı.
Kastamonu Üniversitesi hocalarıyla birlikte yaptıkları çalışmalarda kestane ormanlarıyla ilgili net bir karara vardıklarını ifade eden Sönmezoğlu, “İnşallah önümüzdeki süreçte tüm halkımızın da isteği bu çerçevede mümkün mertebe olabildiğince kestanelerin daha rahat yaşama alanına kavuşturularak daha fazla bal üretiminin yapılması, daha fazla kestane meyvesinin üretilmesi doğrultusunda ormanlarımızı geliştireceğiz. İnşallah Karadeniz’in bu sahil bölgesinde halkın çok daha refah düzeyi yükselecek, daha fazla meyve üretecek, daha fazla bal üretecek, daha fazla polen üretecek bu da inşallah bu yöreye zenginlik getirecek diye çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız” dedi.
“BURADA YAŞAYANLAR BÜYÜK GELİRLER ELDE EDECEK”
Kestane ormanlarındaki diğer türleri kısmen uzaklaştıracaklarını belirten Sönmezoğlu, “Bunun sayesinde de bu alana kestane daha fazla hakim olacak. Kestane daha büyük ve güçlü ağaçlar olarak çoğalacak. Bu da mutlaka burada daha fazla meyve daha fazla çiçek üretimi demek. Bu da tabii ki bu yörede yaşayan insanların daha fazla meyve ve bal üretmesi sonucunu doğuracağı için biz belli bir süre içerisinde 8-10 yıl içerisinde şu an yaşayandan çok daha fazla sayıda insanın buraya gelip burada yaşayacağını, burada daha büyük gelirler elde edeceğini düşünüyoruz. Burada yapacağımız çalışmalar sayesinde muhtemelen büyük şehirlerden köylere geri göç başlayacak. Çünkü kestane balı çok kıymetli, kestane meyvesi çok kıymetli. Bu meyvenin bu çiçeğin üretiminin artırılması kaçınılmaz olarak böyle bir kentten köylere geri dönüş sonucunu doğuracak” diye konuştu.
“TÜM TÜRKİYEMİZE ÖRNEK OLACAK”
Sahil ilçelerde kestanenin yanı sıra defne bitkisinin de ekonomik değere sahip olduğuna dikkat çeken Sönmezoğlu, “Defne de yine çok kıymetli bir bitki. Sahilde 0-300 zonunda çok bol miktarda yetişiyor. Türkiye dünyada öncü bir üretici. Dolayısıyla hem kestane, hem defne, hem ıhlamur, hem arıcılık, balcılık, bunlar doğal olarak halkın refah düzeyini yükseltecek. Dolayısıyla insanlar buralara artık kestane meyvesi üretilen, kestane balı üretilen yerler olarak bilecek. Tüm dünya belki belli bir süre sonra bu civarı bilecek, tanıyacak ve burada yaşayan insanlar çok büyük gelirler elde ederek tüm Türkiyemize örnek olacak” ifadelerini kullandı.
1 MİLYAR LİRALIK GELİR HEDEFİ
Kestane meyvesi ve kestane balı üretiminin yöreye sağladığı ekonomik katkıyı artırmayı amaçladıklarını vurgulayan Sönmezoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yöremizde yapılan kestane üreticiliği ve bal üreticiliğiyle yöre insanımızın 250-300 milyon gibi yıllık bir değer ürettiğini düşünüyoruz. Yapacağımız bu çalışmalarla 3-5 yıl içerisinde bunu 1 milyara çıkaracağız. Muhtemelen 10-15 yıl sonra bu sahilde defneden, kestane meyvesinden, bal üretiminden birkaç milyar gelir elde edileceğini ve halkın refah seviyesinin çok yükseleceğini düşünüyorum. Tüm çabamız, tüm gayretimiz orman teşkilatı olarak orman fakülteleri olarak bu gayretli çalışmalarımız neticesinde ormanlarımızda yapacağımız bu dönüşüm sayesinde inşallah şehirlerden kırsala insanlar geri gelerekdah a temiz bir ortamda daha sağlıklı bir şekilde daha çok gelir elde ederek topraklarına sahip çıkarak daha mutlu bir şekilde yaşayıp daha müreffeh bir hayat sürecekler diye beklentimiz var. İnşallah bunu gerçekleştirmek için gece gündüz mesai mefhumu gözetmeden çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz.”