10 Kasım 1938'de Atatürk'ün vefatından sonra Cumhurbaşkanı olan İsmet Paşa, ilk yurtiçi gezisine çıkıp önce Kastamonu ve yol üzerindeki Küre’ye uğradıktan sonra 10 Aralık 1938 günü İnebolu’ya varıyor. Çatalkaya dediğimiz İnebolu’ya 1 kilometre uzaklıktaki mevkide arabasından iniyor ve İnebolu halkının yaşa var ol sözleri arasında yürüyerek yalıya ulaşıyor ve halk evine teşrif buyuruyor. O gün yaşananlar 12 Aralık 1938 tarihli Doğrusöz gazetesinde yayınlanıyor.
Halk evinde önce Cumhuriyet Halk fırkası İlçe Başkanı Fethi Mağara’yı kabul ediyor.
Fethi Bey yaptığı konuşmada. Liman konusuna girmeden, “Burası zirai memleket değildir. Fındık elma vs. meyve fidanları bu havaleyi kurtarabilir. İnebolu'da 18 çeşit maden var, madem arama enstitüsüne gönderdiğimiz numunede %49 demir cevheri buldular, buraya bir buçuk saat mesafede Hacı Mehmet köyünde Manganez var. Bundan da tahlile gönderildi ama bir netice çıkmadı. Bu madenlerin araştılıp değerlendirilmesini istiyoruz. Orta mektep binası yok, yapılmasını arzu ediyoruz diye ilave etti ayrıca vapurlardan şikayetçi olduğunu Trabzon'dan gelen büyük vapurlar genellikle İnebolu’daki malları almadan gidiyorlar” dedi.
Daha sonra söz alan Adil Tığlı: “Maden direği müteahhitliği yapıyorum. Arkadaşımız memleketimiz hakkındaki başlıca dileklerini arz ettiler. Yalnız şu ciheti arz etmeyi faydalı buluyorum. Memleketimiz zirai bir memleket değildir meyve ağacı memleketidir. Yüksek hitabenizle memleketimize baki olan kıymetli iltifatlar arasında limanımız inşaatı üzerinde ehemmiyetle duracağınız vadi bizleri sevinçlere ve iftiharlara gark etmiştir. Bu mendirek 200 metre kadar uzatılırsa 3-4 vapurun selametle emniyetle girip çıkması mümkün olacaktır”, dedi.
Bundan sonra Ticaret Odası Başkanı Mehmet Bey konuştu. O da elma konusunda olması gerekenleri söyledi,
Manifaturacı Mehmet Aydın. “Arkadaşlar dileklerimizi arz ettiler. Sahilde ekseriyetle Mısır ekiliyor, bu da kurak aylara tesadüf ediyor. Bunun için köylerin idaresi müşkülleşiyor.
-Siz ne düşünüyorsunuz sorusuna, Madenlerin işletilmesi, limanın yapılması, bir de sahil yolsuzdur yolların düzelmesi.
-Keten ekiliyor mu buralarda?
-Evvel de Viyana’ya giderdi şimdi yalnız köylü kendi ihtiyacı için ekiyor. Kereste yumurta elma ihraç eden iskelemizde elma ya da rakip çok.
Evrenye'den bir kişiyi dinliyor. Sonra 11 çocuklu bir aile babasının dertlerini dinliyor. Daha sonra Çatalzeytin’den Şükrü Karahan sorunlarını anlatıyor.
Cumhur Reisi halkla görüşmelerine nihayet verdikten sonra balkona çıkıyor sahile biriken halk Cumhur reisimiz büyük bir heyecanla alkışlamışlardır. O sırada yağmur yağmaktadır hava da soğuktur ama buna rağmen halk deniz kenarını doldurmuştur. İnönü halkı selamladıktan sonra Halk evinden sokağa inerek yarbaşı merdivenlerinden aşağıya indi. Bu sırada milli Mücadele’de görev yapmış denk kaynaklarından bir tanesi havaya kaldırılmış ve üzeri o günleri anlatacak şekilde donatılmıştı. Molaz’a iskeleye ilerlediler, halk da peşindeydi. Motora binerken Cumhur reisimiz halkın bu coşkun ve candan tezahürlerine teşekkürlerini beyan ederek motora bindiler ve Savorana yatına doğru hareket ettiler. İnebolu'nun motorları kayıkları mavnaları yelkenlileri İnebolu halkı Savorana yatının etrafına doldular ve onu uğurladılar.
Savorana yatıyla Zonguldak’a kadar giden İsmet İnönü oradan da trene binerek Çankırı’ya oradan da kara yoluyla Ankara'ya gitti.
Netice olarak Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nden Kastamonu’nun ihtiyaçları olanı şu üç şey istendi.
İnebolu mendireği ve bu mendireğin derinleştirilmesi.
Kendir ekiminin hızlandırılması.
Kastamonu'ya şimendifer (tren yolu) yapılıncaya kadar güzel şose yollarla Sinop Çorum ve Karabük’e bağlantı yapılması Ankara yolunun da yeniden ihaleye çıkartılıp yenilenmesi. İsmet İnönü’de bu konularda ilgililere talimat vermiştir.
Bu yazıdan çıkan sonuç: İnebolu önemli bir yerdir. İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün Atatürk’ün ölümünden sonra seçilir seçilmez bir ay sonra, ilk yurt gezisini buraya yapması, vatandaşı önüne oturtup birer birer onları dinlemesi bence önemli bir olaydır. Vaat edilenler yapılmış yapılmamış ayrı bir konudur. Ama Korutürk hariç ilk sekiz cumhurbaşkanı ve (başbakan iken) Demirel’de öncelikle İnebolu’yu ziyaret etmişlerdir An itibariyle çok farklı bir noktada olmamıza rağmen İnebolu’nun varlığı dikkate alınmalı, kıymeti bilinmelidir. Saygılarımla
Mustafa Sıtkı Fakazlı
Diş Hekimi
Yerel Tarih Araştırmacısı
Kaynak. Mustafa Eski, gazete arşivi