8 Mart, tüm dünyada kadınların eşitlik, özgürlük ve daha huzurlu yaşama isteklerini dile getirdikleri çok özel bir gündür.
Günümüzde kadın, hem işine gitmiş, hem de evine gelince, çocuğuna bakıp ilgilenmiştir. Hem anne, hem iş kadını, hem de ev kadını rolünü üstlenmiştir.
Bütün sorumlulukların altına kadınlarımız girmek zorunda kalmıştır.
Kurtuluş Savaşı’nda Nene Hatun, Halide Edip Adıvar gibi bir çok kahraman Türk Kadını, cephelerde savaşmış bağımsızlık savaşının kazanılmasında büyük rol oynamıştır.
Kadınların haklarını engellemek demek, o toplumu bitirmek demektir.
Kadınsız bir toplum çorak bir toprağa benzer.
O halde, eğitim her kadının doğal hakkı olmalıdır. Çünkü toplumun yapı taşı olan aileden başlayarak, sağlıklı bireyler yetiştirmek ,onların elindedir. Eğer kadın bilgisiz ve cahil kalmışsa, okuma hakkından yoksun bırakılmışsa, ondan sağlıklı bireyler yetiştirmesi beklenemez.
Atatürk de bunu çok iyi bildiği için, sosyal ve kültür alanında, eğitimde, hukukta, aile içinde ve çalışma hayatında kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmasını hedeflemiştir. Nitekim kadınlar seçme ve seçilme hakkı gibi haklara bir çok ülkeden önce sahip olmuşlardır. Atatürk’ün dediği gibi ”Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir.
Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!”
Yılın sadece bir günü kadınları hatırlamak, onların aile ve toplum üzerindeki değerlerini ön plana çıkarmakla, onların hak ettiği kazanımlar ödenmiş olmaz.
Daha uygar ve sağlıklı bir toplum için, kadınlara her zaman ihtiyaç vardır.
Kadınlara verilmiş bu özel güne saygı duymalı ve onları sadece bir günle değil, her zaman hatırlamalıyız.
Cennet tüm annelerin, ayakların altında,
Anne olmak bir vasıf, Rabbimizin katında..
Ailenin temeli, çocuk için her şey
Evimizin şefkati, anlatılamaz her şey .
Kadın saygı demektir, merhamettir, sevgidir
Kadın, bacılarımız , annelerimizdir.
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN..!